Steinbach, “Batılı aydınlar, profesörler, siyasetçiler hep Müslümanların özgürlüklere nasıl karşı olduğuna kafa yoruyor. Neden Müslümanların özgürlüklerinin nasıl gasp edildiğini, ne tür baskılar gördüklerini kimse düşünmüyor?” diye sordu.
Steinbach devamla, "İslam'a yapılan saldırıları, Müslümanlara yapılan baskıları merak edenler, Kemalist sistemin 80 yıldır Türkiye'de yaptığına bakabilirler" ifadelerini kullandı.
Almanya'da düzenlenen resmî bir panelde konuşan Prof. Dr. Udo Steinbach, "Müslümanlar'dan, İslam Peygamberi'nin yaşamadığı, kabul etmeyeceği bir hayat yaşamaları isteniyor. Bu dürüst bir davranış değildir" dedi. Müslümanlar'ın yaşadıkları her yerde elbette cami inşa edeceklerini de söyleyen Steinbach, "Batılı aydınlar, profesörler, siyasetçiler hep Müslümanlar'ın özgürlüklere nasıl karşı olduğuna kafa yoruyor. Neden Müslümanlar'ın özgürlüklerinin nasıl gasp edildiğini, ne tür baskılar gördüklerini kimse düşünmüyor?" diye sordu. Steinbach devamla, "İslam'a yapılan saldırıları, Müslümanlar'a yapılan baskıları merak edenler, Kemalist sistemin 80 yıldır Türkiye'de yaptığına bakabilirler" ifadelerini kullandı.
Almanya'nın Hessen eyaletinin başkenti Wiesbaden'de "Almanya'da Müslümanlar'ın Geleceği" adlı ilginç bir panel gerçekleştirildi. Hessen Eyalet Parlamentosu (Landestag)'nda düzenlenen panelde söz alan konuşmacılar, dikkat çekici görüşler ortaya attılar. Panelde bakanlar, milletvekilleri, bilim adamları, cemiyet başkanları ve gazeteciler konuşup Almanya'da Müslümanlar'ı ne tür bir gelecek beklediğini masaya yatırdılar ve entegrasyon olgusuna bakışlarını ortaya koydular. Alman toplumuna uyum sorunları konuşulan göçmenlerin büyük çoğunluğunun Müslüman olmalarına dikkat çeken konuşmacılar, Müslümanlar'ın topluma entegrasyonunun şart olduğunu, ancak yaşadıkları ülkede de dinî inançlarına ve kültürlerine saygı gösterilmesi gerektiği fikrinde birleşip, kilise ve sinagog yapımlarında hiçbir sorun yaşanmadığı gibi cami yapımlarında aynı hoşgörünün olması gerektiğini dile getirdiler. Parlamentodaki panele Alman ve Hristiyan bir bilim adamı olan Udo Steinbach'ın konuşması damga vurdu.
İNANÇ VE GÜVEN OLMADAN BİRLİKTE YAŞAM OLMAZ
Hessen Eyaleti Sosyal İşler Bakanı Silke Lautenschläger (CDU), Hessen'de 6 yaş altındaki öğrencilerin yüzde 40'ının göçmen kökenli olduğu gerçeğine işaret ederek başladığı konuşmasında, bunların büyük çoğunluğunun da Alman vatandaşı olduğunu belirtti. "İslam hakkında pek bilgimiz olmayabilir. Ancak istenirse bazı şeylerin öğrenilmesi zor değildir. Bayramların hangi gün olduğu, hangi İslam ülkesinden hangi filozofların çıktığını öğrenmek güç değildir" diyen CDU'lu bakan, uyumun (entegrasyon) karşılıklı sevgi ve saygı temelinde şekilleneceğine vurgu yaparak "Biribirimize inanmalı, güvenmeliyiz. Güvenmezsek, inanmazsak, birlikte yaşamamız da zorlaşır" şeklinde konuştu.
PEYGAMBERSİZ İSLAM MI DAYATILIYOR?
Marburg Philipps Üniversitesi Yakındoğu ve Ortadoğu Araştırmaları Merkezi Başkanı Prof. Dr. Udo Steinbach ise, "Müslümanlar'a demokratik bir ortam hazırlamadan, onlara demokratik haklarını vermeden onlardan entegrasyon beklemek, haklı bir talep değildir, bir dayatmadır" sözleriyle başladığı konuşmasında, Batı'nın İslam'a karşı çok önyargılı olduğunu ve Batı medyasının tamamen kötü niyetli bir şekilde Müslümanlar'ı karalayan yayınlar yaptığını dile getirdi. Batılı devletlerin ve elitlerin "İslam'da reform" gibi taleplerinin gülünç olduğuna da işaret eden Steinbach, "Müslümanlar'dan, İslam Peygamberi'nin yaşamadığı, kabul etmeyeceği bir hayat yaşamaları isteniyor. Bu dürüst bir davranış değildir" dedi. Prof. Dr. Udo Steinbach, Almanya'da en dürüst politikacının Kuzey Ren Vestfalya (NRW) Eyaleti Uyum Bakanı Armin Laschet olduğunu dile getirerek, "Göçmenler hakkında en yapıcı davranışları Laschet sergiliyor" dedi. Almanya'da veya Avrupa'nın diğer ülkelerinde bazı kesimlerin cami inşaatına şiddetle karşı çıktıklarını da hatırlatan Steinbach, "Müslümanlar yaşadıkları her yerde elbette cami inşa edecekler. Hem de güzel güzel camiler" ifadesini kullandı.
BATI İSLAM DÜŞMANLIĞI YAPIYOR
Dünyanın her yerinde olabilecek adi vakaların İslam toplumunda yaşanması halinde bunun İslam'a mal edildiğine de işaret eden bilim adamı, "Bu açıkça saptırmadır, af buyurun ama İslam düşmanlığıdır" nitelemesinde bulundu. "Zoraki evlilikler dünyanın her yerinde var. Cinayet, gasp, anarşi her toplumda var" diyen Prof. Dr. Steinbach, "Lübnan'daki, Türkiye'deki, Suriye'deki namus cinayetleri her toplumda var. Peki bu tür vakalar Müslümanlar arasında olduğunda neden dinine mal ediliyor?" diye soran Marburg Philipps Üniversitesi Yakındoğu ve Ortadoğu Araştırmaları Merkezi Başkanı, "Adam karısını öldürmüş, kadın kocasını aldatmış, anne – baba kızını istemediği biriyle evlendirmiş. Bunun İslam'la ne alakası var?" şeklinde konuştu. Udo Steinbach, "Batılı aydınlar, profesörler, siyasetçiler hep Müslümanlar'ın özgürlüklere nasıl karşı olduğuna kafa yoruyor. İslam'ın özgürlükleri yok edeceğini söylüyor" diyerek, "Neden Müslümanlar'ın özgürlüklerinin nasıl gasp edildiğini, ne tür baskılar gördüklerini kimse düşünmüyor?" diye sordu.
KEMALİST ZULÜM 80 YILDIR VAR
Her türlü özgürlükleri gasp edilen bir kesimin özgürlüklere nasıl karşı olduğunu konuşmanın Batılı aydınlar tarafından huy edinildiğini savunan Prof. Dr. Udu Steinbach, "En basit örneği, Türkiye'de Kemalizm'in 80 yıldır Müslümanlar'a yaptığı baskıyı, kemalistlerin Türkiye'deki zulümlerini neden kimse konuşmuyor? Batılı entelijansiya bunu niye kendine dert etmiyor?" dedi. Batı medyasının Müslümanlar hakkında hep karalayıcı ve kötüleyen yayınlar yaptığına değinen Steinbach, "Müslümanlar bir terör hareketine karışıyor, Alman medyası bunu manşet yapıyor. Günlerce süren yayınlar yapıyor. Ancak Hamburg'da bir İslam yetkilisi, Tahran'dan gelen bir Ayetullâh kalkıp bu terörü net bir biçimde kınıyor, terörü lanetliyor, fakat Alman medyası bu açıklamaya hiç yer vermiyor" sözlerini sarfetti. "Neden?" diye soran Prof. Dr. Steinbach, "Bunun arkaplanında yatan sebep cehalet ve bilgisizlik değil, kasıttır" değerlendirmesinde bulundu.