Zürafaların Pek Fazla Bilinmeyen Özellikleri
Yemek borularında bir asansör sistemi vardır: Zürafaların boyunlarının uzun olması, ağaçların en üst dallarına kadar uzanıp oradaki filizleri ve bitkileri yiyebilmelerini sağlar. Ancak hiç çiğnemeden yuttukları bu dikenli bitkiler önce dört bölmeli midelerine gider. Zürafalar daha sonra bunları sindirmek için tekrar ağızlarına gönderir ve ağızlarında çiğnerler. En sonunda da tekrar yutarak midelerinin bir başka bölmesine gönderirler. Ancak besinin mideden ağza gidebilmesi için, yuttukları bitkilerin birkaç metre uzunluğunda olan boyunlarından yukarı doğru çıkması gerekir. Yüce Rabbimiz zürafaları besinleri yemek borusundan yukarı doğru çıkaracak asansör benzeri bir sistem ile birlikte yaratmıştır.
Ağız ve diş yapıları ihtiyaçlarına yöneliktir: Zürafaların dilleri 45 cm dışarı uzanabilir. Dişleri ise bir tarak gibi olduğu için sert akasya dallarının dikenlerini ve mineral gereksinimlerini karşılayan kemikleri rahatlıkla çiğneyebilirler.
Renkleri bulundukları ortama uygun olarak yaratılmıştır: Zürafaların benekli derileri, onların kamuflaj yapmalarına uygun olarak yaratılmıştır. Çünkü savan alanlarındaki ortamın rengi ile uyum içinde olmaları, düşmanları tarafından fark edilmelerini zorlaştırır.
Vücutları, hızlı koşmalarını sağlayacak biçimde yaratılmıştır: Zürafalar bir tehlike anında koşarak 50-70 km. hıza ulaşabilirler. Koşmaya başladıklarında başlarını pompalar gibi ileri geri götürür ve kuyruklarını kıvırırlar. Koşarken diğer bir özellikleri ise, diğer hayvanlar gibi ayaklarını çaprazlama atmamalarıdır. Önce ön ve arka sol, daha sonra ön ve arka sağ ayaklarını kullanarak koşarlar. Zürafanın bu koşma şekli, onun vahşi hayvanlar tarafından yakalanmasını zorlaştırır.
Küçük gruplar halinde yaşamaları güvenli bir ortam oluşturur: Zürafalar bütün yavrularına birlikte bakarlar. Yetişkin zürafalar dönüşümlü olarak yavruların başında nöbet tutarlar. Bu güvenlik sistemi sayesinde diğer anneler rahatlıkla yavru zürafaları bırakıp kilometrelerce uzağa yiyecek aramaya gidebilirler.
Yüce Allah zürafaların uyuma şekillerini özel olarak yaratmıştır: Oturduklarında kalkmaları zor olduğundan, boyunlarını arka gövdelerinin yanına uzatarak ayakta uyurlar. Birkaç dakika dışında bütün uykularını bu şekilde ayakta geçirirler. Ayrıca zürafalar hiçbir zaman aynı anda uyumazlar, mutlaka aralarından biri nöbet tutar.
Anne zürafa ve yavru arasındaki iletişim Yüce Allah’ın rahmetinin tecellisidir: Doğumdan sonraki birkaç gün içinde anne zürafa, zamanını yavrusunu yalayarak ve koklayarak geçirir, bu şekilde hem yavru temizlenmiş olur hem de annesinin kokusunu öğrenir. Bu koku, anne ve yavrunun kalabalık bir sürünün içinde birbirlerini bulmaları gerektiğinde işe yarayacaktır.
Herhangi bir zorluk içinde olan yavru, annesinin dikkatini çekmek için çeşitli sesler çıkarır. Annesi de onu sesinden hemen tanır ve yardımına koşar. Zürafalar yavrularını hiç yanlarından ayırmazlar. Saldırıya uğradıklarında ise yavrularını vücutlarının altına iterler ve ön ayakları ile düşmanlarına sertçe vurarak saldırırlar.